Misal sen artık yorgunsun. Yine de her sabah aynı saatte uyanıp artık pek de mutlu olmadığın iş yerine gidiyorsun. Mutsuz insanlardan beklenmeyecek bir performansla çalışıyorsun. Tek gerçeğin işin zira. Konuşuyorsun, gülümsüyorsun, başkalarını dinlerken nazikçe başını sallıyorsun, onlarla birlikte sinirleniyorsun bazen, üzüntülerini paylaşıyorsun, onlar adına seviniyorsun, tebrik ediyorsun. Kendini, evini, yalnızlığını hiç düşünmüyorsun. İş çıkışı bir yerlere gidip birkaç bira içiyorsun. Kendini, evini, yalnızlığını umursamıyormuş gibi davranıyorsun.
Kapıyı açtığında bir serinlik hissediyorsun, bu ev neden hiç ısınmıyor? Kombinin derecesini artırıyorsun. Bahar geldi oysa herkes yazlıklarını çıkarmaya başladı bile. Sokaklarda kısa kolluların üzerine ince hırkalar giymiş bir sürü insan… Sen hâlâ boğazlı kazak giyiyorsun. Sahi sen neden bu kadar üşüyorsun?
Her sabah artık pek de mutlu olmadığın iş yerine gidiyorsun, mutsuz insanlardan beklenmeyecek bir performansla çalışıyorsun. Sen neden bu kadar üşüyorsun?
'her yeni günün bir öncekinden çok mu farklı
YanıtlaSilhep başa döner bu bitmeyen anlamsız şarkı.'
insanlarla ya da mevsimle öyle sıkı sıkıya bir alakası yok gibi, kendisi genel olarak çok sıkılıyor, bundan olsa gerek.
Hep başa dönüyor; şarkılar, şiirler, kitaplar, filmler haklı galiba.
YanıtlaSil