25 Ocak 2013 Cuma

Ah erikli kurabiyem, seni bu hale kimler getirdi? Derdin, tasan hiç bitmez mi senin? Zehirli miydi pardon senin dilin? Minik su sebilim, hırsın, zevzekliğin doğuştan mıydı yoksa birilerinden mi yadigar kaldı?
Şaşkın bakışlım, yorulmadın mı yalanlardan dolanlardan? Hadi boş ver bunları, sen en iyisi kedilerle konuş bir parça. Kargalara selam söyle.

Burada iç savaş var öpünce kurbağaya dönüşen prensim, arkana bakmadan kaçmaya ne dersin?

13 Ocak 2013 Pazar

Bugün bir kadın bir adama, bir adam bir kadına hesapsız kitapsız âşık olsa. Hani Ece Temelkuran daha önce yazmıştı ya tam da öyle. Evet, Ece Temelkuran'ı severiz biz. Sonra onlar öyle hesapsız kitapsız âşık olunca, her şey güzelleşse. "Şansları yaver gitti." dese herkes. Öylece inansak mutlu sonlara. Bugün işte bir adam bir kadına hesapsız kitapsız...
Neyse.

10 Ocak 2013 Perşembe

Burada, az önce ve mutlaka orada üç saat sonra. Her şey birbirine karışmışken, herkes durmadan konuşuyorken, sonra bizim esamemiz okunmuyorken, belki kimse bizi hatırlamıyorken işte tam o anda. Kimse kimseyi gerçekten tanıyamaz sevgilim, bunu baştan kabul edelim. Geri kalan her şeyi geceler boyu tartışabiliriz.
Burada, az önce, orada ve her yerde sonra mevsim değişmişken, konuşacak hiçbir şey kalmamışken, karanlıktan korkarken. Hepimiz ardımızda cesetler bıraktık sevgilim, masumiyeti yatak odalarında aramaktan vaz mı geçelim?

7 Ocak 2013 Pazartesi

Biz çok âşıktık, çok sarhoştuk sonra, masa altlarına zulalanmış bira ve şarap şişelerinden de öte. Yalnızdık, tedirgindik, sonuna kadar ukalaydık, kavgaya dünden hazırdık, "Kaybedecek bir şeyi olmayanlar mı cesurdur?" bilmiyorduk, bilmediğimiz bir sürü şey vardı.
Biz vardık sonra, barlar, sigaralar, şarkılar, kitaplar vardı. Filmler kimi zaman vardı kimi zaman yoktu. Ağaçlar vardı, fesleğenler ve ortancalar vardı.
Biz vardık, bazıları yoktu, bazıları hiç olmadı.

3 Ocak 2013 Perşembe

Bu Şarkı Kimseye Armağan Olmaz

"Tam kafamın yanından geçti lan" dediğim merminin aslında kafamın içinden geçtiğini az önce evet sadece birkaç saniye önce fark ettim. Burada iç savaş var, burada iç savaşlar var.
Sağlamlık dediğin nedir? Mataramdaki biraz cin, biraz şarap, biraz kahve; paylaşırdım seninle istesen.
İstesen başka bir yer hayal ederdim bizim için; ama az önce seni yanlışlıkla vurduktan yirmi bir saat sonra "Tam kafamın yanından geçti lan" dediğim merminin kafamın yanından geçmediğini öğrendim.
Burada iç savaş var, burada iç savaşlar var. Burada yarım yamalak sözler var mesela, karşılıklı oturulan ahşap masalar var. Vapurlar yok ama; onlar başka bir hikâyede başka bir vakitte.
Burada iç savaş var, burada iç savaşlar var.Dürüstlük en çok ayrılırken lazım.
Burada...

Bu Şarkı Bana Armağan Olmaz

Burada iç savaş var, burada iç savaşlar var. Yenile yenile savaşmayı öğrenmiş bir ordu var mesela. Kan ter içinde uyanılan uykular var.
Burada iç savaş var, burada iç savaşlar var. Mataramda biraz cin, biraz şarap, biraz kahve, damağımda kesif bir koku var mesela. Tüm benzetmeler biraz ilkel. Yaban bir ağrıdan söz ediyor askerler.
Burada iç savaş var, burada iç savaşlar var. Galip gelemeyeceğim savaşlara gözü kapalı giderim. Cesaret üç kuruşluk mevzu, şükürler olsun.
Burada iç savaş var, burada iç savaşlar var. Az önce yanlışlıkla seni öldürdüm, haberin olsun. Cenazene çelenk göndermek yerine bir şişe şarap alacağım Piç S.'ye. Tebrikleri sonraya sakla.
Burada iç savaş var, burada iç savaşlar var.