11 Nisan
Sevgili E.B,
Sen olmayınca konuşmanın bir önemi yok, yokmuş yani. Görüşmediğimiz aylar öğretti bana. Kaç yaşına gelirsek gelelim bir şeyler öğrenmeye devam ediyoruz, öyle değil mi? Leyleklerin kocaman kanatlarına şaşıyoruz bazen, bazen korkuyoruz. Yağmur yağıyor sonra, bir pencere kenarına ilişip insanları seyrediyoruz.
Aylar geçiyor, yaş alıyoruz, değişiyoruz, geçmişe dönüyoruz, birbirimizin cümlelerini tamamlıyoruz, hayal kuruyoruz, en son ne zaman tatil yaptığımızı hatırlamıyoruz, eski şehirlere yeni umutlar taşımayı planlıyoruz.
Hayallerin gerçek olma ihtimali elbette var can kardeşim, bu yaz yeni yollar düşecek payımıza. Biblolarımızla, kitaplarımızla, çizgi romanlarımızla taşınacağız iki yazı masasından başka bir şeye ihtiyaç duymayacağımız, kocaman balkonlu yeni evimize.
Eve dönerken mor bir Afrika menekşesi aldım kendime, pencerenin önüne yerleştirdim. Afrika menekşeleri dayanıklı oluyormuş, bizim gibi. Atlattığımız onca badireden sonra sevgili kardeşim bu yaz denizi göreceğiz. Yazacağımız onca hikâye, okuyacağımız onca kitap, güleceğimiz saçma sapan bir sürü şey var daha. Yarın yola çıkacaksın yine, kalbin bir süreliğine mengeneye sıkışacak. Sonra geleceksin, aynı yerde aynı saatte buluşacağız. Uzun uzun sarılacağız birbirimize. Birbirimizin gözlerinin içine bakacağız.
Sonbahar gelecek sonra, sonbaharda arkadaş olduk biz. Kış geldi, kardeş olduk.
Sevgili kardeşim, uydurduğun kelimeleri bile sevmekteyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder