20 Eylül 2012 Perşembe

Evlerin arka odaları da vardır canım benim, arka odalarda ağlayan kadınlar vardır sonra. Can sıkıntısı vardır, ayakları toplayıp oturulan divanlar vardır. Ütü masaları, çamaşır sepetleri, çiçekli perdeler… Sen bunları bilmezsin elbette. Bilmek istemezsin.

Her sabah aynı güne uyanan kadınlar vardır, apartman boşluğuna bakan mutfaklarda çay kaynar. Çay kaynar, yemek kokuları siner her tarafa. Sonra yavaş yavaş kavrulmuş soğan ve salça kokularında kaybolur hayaller. Hayal dediğin nedir ki zaten canım benim?

Komşu teyzeler, her akşam kapı önüne bırakılan çöpler, çamaşır suyu, arap sabunu... Rengi solmuş pikelerde kaybolan çocukluk anıları, vitrinlerde tozlanan porselen çay takımları, uzaklardan geçen trenler, otobüsler…

Evlerin diyorum arka odaları da vardır.