Bugün bir şey oldu, bu sana nasıl anlatsam ki… Birinin, çok genç birinin ölüm haberini aldım bugün. Üç gün önce karşımda oturmuş bizden istediği çalışmaları anlatıyordu.
O kısacık görüşmede tanıdım onu, bugün tekrar uğrayacaktı; olmadı. Bu kadar az tanıdığım birinin ölümü içimi acıttı, sabahtan beri sersem gibiyim. Ölüm haberleri hep böyledir, deme. Yeterince ölüm haberi aldım. Biliyorum yani… Bunun yeterincesi olur mu?
Sana ölümden söz etmek hep çok garip gelmiştir bana, belki ölümün her yüzünü benden daha iyi bildiğin için, kim bilir? Belki de uykularını yarım bıraktıran kabuslar yüzünden böyle hissediyorum. Her şey mümkün, her şey imkan dahilinde.
Hayat kısacık, hayat çok garip. Hiçbir şeyi ciddiye almamalı belki de ya da her şeyi çok ciddiye almalı.
İçim acıyor, böyle anlarda en çok sana ihtiyaç duyuyorum. Aramızdaki uzaklıktan söz edecek halim bile yok.
Hayat çok saçma, işte bu kadar.