- Zannettiğinden daha temiz bir geçmişimiz var Serdar.
- Zannettiğinden daha boktan adamlarız Muhittin, bu durumla artık yüzleşmelisin.
- Yüzleşmek komik bir kelime hafız.
- Kelimelerin komikliğinden söz edecek kadar anlıyorsun yani bu işlerden hacım.
- Beni bir şeye benzetemedin galiba doktor.
- Seni hiçbir şeye benzetemedim Muhittin, sen hiç rahatsız olma.
- Rahatsız edeceğim ben seni Serdar, sen hiç merak etme.
- Sevmek bu kadar zor olmamalıydı be hacım.
- Sevmek çok kolay da bizi sevmek çok zor doktor.
- Ne zorluğumuz var ki bizim Serdar? Mis gibi adamlarız neticede.
- Neticelere bakacak olursak Muhittin müstesnayız.
- Bu gece içmesek hafız.
- Sağlıklı yaşam zımbırtılarına mı takılıyorsun artık oğlum?
- Kafamız bir dünya olmasa diyorum.
- Bizim kafamız doğuştan güzel hafızım, içmeden hatıralara kafalama dalmak tehlikeli hem.
- Tehlikeden korktuğumuz hiç olmadı ki bizim Serdar.
- Kaybedecek bir şeyimiz olmadığı için bu kadar aptalız belki de Muhittin.
- Kendi adına konuş.
- Sen benden daha akıllısın değil mi hacım?
- Elbette senden daha akıllıyım Serdar.
- Benden akıllı olduğun için iki kere evlendin.
- Akıllı her insan mutlaka zihin tutulması yaşar.
- Senin zihnin iki kere tutuldu lan, sonucunu bile bile aynı hatayı yaptın.
- Aynı hatayı yapmak da güzel be doktor.
- Sana her şey güzel nasılsa oğlum.
- Gidip rakı alsana Serdar.
- Olur paşam, meze falan da hazırlayayım istersen.
- Yok hacım, o kadar zahmet etmene gerek yok. Biraz peynir, biraz beyaz leblebi yeter bana.
- Üşengeçliğinden nefes almayı bırakacaksın neredeyse, git de kendin al rakıyı.
- Ben zaten fotosentez yapıyorum doktor, benim için endişelenme.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder