5 Kasım 2013 Salı

Şimdi çok saçma şarkılar var, biraz daha az saçma olanlar var, bir de acayip şekilde can yakanlar var. Onlar iyi ki varlar zaten, can yanması bazen gerekli olabilir. Ama sadece bazen. Sonra zaman falan geçer mevsim kasım olur, ellerinin ardı güneş mi bunu hiç bilemeyiz bazen.

Yazdıklarımızdan daha fazlası vardır, olmalıdır zaten. Özlemenin bir adabı vardır, içki sofralarının bir keyfi. Bazen keyifli anları unutabilir insan, neticede zihin de yorulur.

Havada yağmur kokusu, yağmur kokusu dediğimiz biraz karanlık biraz rüzgâr.  Rüzgâr lodos  değilse güzeldir. Lodos çıkınca benim yüzüm yeşile döner.

Bir yolculuk sırasında unutup gitmişim seni mesela. Mesela bir daha hiç yüzleşmemişim boşluğunla. Boşluk dediğin biraz yokluk, biraz sessizlik neticede. Ki sessizlik iyidir kendi sesinden nefret etmiyorsan.

Bazı şarkılar çok güzel, bak bu konuda hemfikiriz. Biz o kadar az konuda hemfikiriz ki zaten. Bir yerlerde unuttuğun kırmızı bir bavulun varmış mesela, mesela sen o bavul olmadan hiçbir yolculuğa çıkmazmışsın.

Orada burada unuttuğumuz  çakmaklar var, kaybettiğimiz küpeler falan...  Bazı şarkılar, evet.