Eski bir gece hikâyesi, hani sokak köpekleri, kaldırımlar, sigara izmaritleri ve bira şişeleri. Hani yarım yamalak öpüşmeler. Sekiz düğmeli paltolar kim bilir nasıl yakışırdı sana. Kim bilir sen ne güzel ağlardın. Bira şişeleri demiş miydim?
Karanlık elbette, biraz korkutucu, biraz tedirgin edici. Ama biz tetikteyiz her daim.
Eski filmlerin damakta bıraktığı buruk tattan söz edebilirdik sabahlara kadar, sabahlara kadar sevişebilirdik. Tül perdeler çabuk kirlenir oysa. İnsan en çok kendini suçlar, başka kimi suçlayacaksın ki zaten?
Kış, sadece bir mevsim nihayetinde, geçti gitti. Soğuktan şikayet ettiğimi sanma. Ağaçların çiçek açışına sevinecek kadar zamanımız var mı sahi?
Kaldırımlar, sokak köpekleri, bira şişeleri, sigara izmaritleri hani eski bir gece hikâyesi.
Kalabalık ve neşeli sofraları özlüyor musun sen de? Kareleri masa örtüleri, ortancalar belki. Havada uçuşan kahkahalar sonra. Eski çok eski.