Bir ay... Birbirimizi görmeden, birbirimizin sesini duymadan geçirdiğimiz en uzun süre bu ve ne yazık ki her geçen gün daha da uzayacak.
Hayat devam ediyor, diyorlar. Evet, hayat devam ediyor ama bu benim hiç bilmediğim bir hayat. Senin olmadığın bir hayatı tahayyül bile etmedim ki ben. Boşluktayım, derin bir boşlukta öylece duruyorum.
Bana öğrettiğin, kattığın, yaşattığın her şey için çok teşekkür ederim baba, sayende o kadar şanslıyım ki. O kadar güzel hatıra var ki bana kalan, tam da bu yüzden o kadar zor geliyor ki yokluğun. Bu duruma yokluk demek de istemiyorum aslında. Ben nefes aldıkça benimlesin, biliyorum bunu.
Sen benim kahramanımsın, arkadaşımsın, gurur duyduğumsun, kalbine, vicdanına, aklına güvendiğimsin, yoldaşımsın, yol gösterenimsin, sığındığım limanımsın, koruyup kollayanımsın, koruyup kolladığımsın, sen benim canımsın.
Sen çok güçlüsün, diyorlar. Güçlü müyüm, inan bilmiyorum baba ama ben senin kızınım. Senin kadar iyi bir insan olmam mümkün değil belki ama ayakta durmayı ben senden öğrendim. Yalnız olmadığımı, olmadığımızı da son anda öğrettin bana. O kadar güzel şey duyuyorum ki ardından, o kadar çok insan arayıp soruyor ki bizi, o kadar çok insan sarıp sarmaladı ki annemle beni...
Annemin dediği gibi "adı gibi güzel adam"ım seni çok seviyorum.