Radyo dinlemiyorum, aylar olmuştur belki, belki yıllar. Eski
radyoları toplamaya başlasam yani kendime böyle bir hobi edinsem. Evet, tamam biraz
geriden geliyor olabilirim ama ben böyle de güzelim. Güzellik demişken bazı
isimler ne kadar güzel Allah’ım. Bazı gülüşler de çok güzel. Bütün insanlar
güzel değil şükürler olsun. İnsanlar onları sevmeye başlamadan daha güzel,
Ceren söylemişti. Ne kadar da doğru, Ceren ne kadar da haklı. Sevdiğim
insanların haklı olmasından çok memnunum. Aferin onlara, onlar o kadar az ve o
kadar muhteşemler ki. İyi ki varlar, bazı insanlar iyi ki var.
Bakınız bazı kelimeler çok güzel, bazı kelimeler can yakıcı,
bazı kelimeler can yakıcı olduğu kadar güzel. Arkamızı dönüp ne zaman
gideceğimizi kimi zaman bilemiyoruz yani ben bazen bilemiyorum. Kelimelerden
buraya nasıl geldik? Neyse, bunun hiçbir önemi yok. Her şeyin bir önemi var mı,
olmalı mı? Sırf var oldukları için herkesin kendilerine minnet duyması
gerektiğine inanlar var. Kendini güven hâlinden, yalnızca kendini sevme hâline
otuz iki milisaniyede geçiyorlar. O insanları umursamayınız. Bırakınız onları,
biraz kitap okuyalım mı birlikte? Size en sevdiğim roman kahramanlarından da söz
ederim. Ama hiçbirinizin zamanı yok böyle şeylere. Benim zamanım var ama.
Çay demleyelim, sonra oturup küresel ısınmadan falan söz
ederiz. Mutluluk ve mutsuzluğa neden bu kadar büyük anlamlar yüklediğinizi
bazen anlayamıyorum. Bazen bazı şeyleri anlayamıyorum, bundan şikâyetçi
değilim. Şikâyet ettiğim şeyleri değiştirmek için uğraşıyorum, başkalarına
tavsiye verecek yaşa henüz gelmedim. Hadi biraz ara verelim.