4 Mart 2014 Salı

Kendimi çok kalabalık, dört bir yandan kuşatılmış hissediyorum. Her gün televizyonda, çevremde insanlarının gözünün içine baka baka yalan söyleyen, bir şeyi çok sevdiğini söyleyen ama en ufak bir çıkar için o en sevdiği şeyi satacağından şüphe duymayacağınız insanları görüyorum. Yıllardır ara vermeden, dinlenmeden, sürekli her şeyi yeniden öğrenerek uğraşmaktan yoruldum. Bir de sevgi mevzusu var, insanlar ve onların senden beklentileri. Her an onları mutlu etmek, onların yanında olmak zorunda hissettirmeleri sevgiyi, bir memuriyete bir mesaiye dönüştürmeleri canımı çok sıkıyor ama onları kaybetme korkusu derin bir nefes almamı engelliyor. Tek istediğim biraz yalnızlık, yoksa sırtımda bunca yükle daha fazla yürüyemiyorum. Biraz suyun üzerine çıkıp derin bir nefes alıp sonra yeniden dalmak istiyorum. Ne mümkün, zaman akıyor ve ben de sürüklenip gitmekten başka bir şey yapamıyorum.